DURULDUM   

Yarar üretmeyi severek sürdürürdüm günü.

Yaratıcıdır kültürün sezgini, düşünmeyi besler.

Müşterek yazıları, sözleri sırlı aynaya dizdim

Seni görmek için kendimde, cühela ortamda.

Dönüşerek, geliştirmeyi istedim yoksunları.

Birleştir özlemleri güzellikle şairken dedim.

Birlikte, dirlikte masum ilkelerle sözlüydüm

Yasaktı aşkım, sessiz yansıdın suretinle suya

Geçmişimle kaldım, gece siluetini görürdüm

Kumsalda geçirdim son geceyi, titrediydim.

Anlatmadım kimseye, andım giz olsun dediydim.

İyi kalsın nefesin, mübarek dilin, kattığın söylemin.

Savaş düzeninde düzengiller…

Ben düzenlemedim,

Mum yakınca kilisede iyimserdim.

Kadın erkek günden güne, gündüz gece gülün

Yürüyün insan erdemine biriken binyıllar.

Yeni yollar döşeyin, geleceğin nesillerine.

Çiçeği bulup konan,  üreten arıları bilirsin,

Üretmek zaten işlenmiş gene, seni genlerinle istedim.

Aylardan deniz, kara sahanlığında kara görünmüştü,

Seni orada, Maveraünnehir’de beynimle sevdim.

Doğumundan batışına ayın, seni anlatmayı sürdürdüm,

Bir dede vardı Bektaşi,  izleyen, bir de sen cüppe altında.

Ben kendimle vuruştum sayfalarca, Homeros göremezdi beni.

El elden üstündür dediler, seni ben ellerimle sevdim.

Tahsil neye yarar, okumayınca ışıktan kitapları.

Bırakmasaydım ellere,

Ayıp ve kayıp; ışıklı, ışıksız sende duruldum.

Serez Çarşısı’nda hücrede unutuldum. Bir vardım bir yoktum,

Varmak istedim varamadım, hilekârlardan değil, kendimden oldum.

Bıraksaydın harflerini, hecelerini, ben seni okudum buldum