Mersin
09 May, 2024, Thursday
  • DOLAR
    32.42
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2403.5
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59618.85$

“Yaratılan” Netflix’te yayınlandı "Spoiler İçermez"

24 October 2023, Tuesday 10:39

Başrollerini Erkan Kolçak Köstendil ve Taner Ölmez’in paylaştığı, Durul Bazan, Bülent Şakrak, Devrim Yakut ve Engin Benli gibi usta oyuncuları kadrosunda bulunduran Yaratılan dizisi, Netflix’te yayınlandı. Netflix Türkiye, projesi olan dizi 20 Ekim’de seyircisiyle buluşurken, kısa sürede çok fazla yorum ve beğeni aldı.

Yaratılan’ın konusu nedir?

Mary Shelley’in Frankenstein romanından uyarlanan dizi, Çağan Irmak’ın bakış açısıyla birleşiyor. Çağan Irmak, Frankenstein hakkında “İlgimi çeken birini yaratmak ve yaratılmış bir karakterin, insanın kötülüğü karşısında aslında bebek gibi doğup da kötü olmaya dönüşmesiydi” yorumunu yapıyor. Doğal olarak diziyi biraz bu felsefe eşliğinde oluşturuyor. Zeki ve delilik arasında olan ve varolanlarla yetinmeyen tıp öğrencisi Ziya, kendisi gibi olan tecrübeli bir hekim İhsan ile buluşuyor. Bu buluşmayla birlikte fantastik bir hikayenin içerisinde kendimizi buluyoruz.

Kamera açıları ve kadrajlar bakımından seyirci olarak kendimizi çok güzel bir noktada buluyoruz. Geniş ve yakın planlarla sürekili olarak kendimizi olay yerinde hissedebiliyoruz. Tekniğin, hikaye ile birleşmesiyle birlikte sıkılmadan 1 günde bitirilebilecek bir mini dizi ortaya çıkmış oluyor.

Elbette ki kötü yanlarıda mevcut. Mesela dizinin görsel efektlerinin çok da iyi olmadığını söyleyebilirim. Ama neyseki bu eksikliğin çok bir etkisi olmuyor çünkü buna zaman zaman başvuruluyor. Birde olaylar biraz hızlı işleniyor. Seyirci olarak özellikle de İhsan karakterini ve oluşan yeni karakteri tanıyamadan ve tabiki Ziya karakterinin dönüşümünün farkına varamadan dizi bitiyor. Yani her nekadar hikaye teknik unsurları, makyajları, dekorları ve tabiki oyunculuklarıyla bizi içerisine çekmeyi başarsada günün sonunda tam olarak bir şeyleri içimizde hissetmemiz konusunda biraz eksik kalıyor. Karakterlerin ayrılmasından yeniden buluşmasına kadar olan süreçte Ziya’yı neredeyse hiç göremiyoruz. Yani karakterleri tam olarak tanıyamadığımız için hikayenin kokusunu yeterince hissedemiyoruz. Kokuyu hissedemediğiniz bir şeyin tadını hissetmek de doğal olarak yetersiz kalıyor.

Olumlu ya da olumsuz etkilerine rağmen, dizinin verdiği mesajlar oldukça yerinde. “Bir insan neden kötüleşir ya da neden yalnızlaşır?”, “İnsanoğlunun kibir ve bencillik yolculuğu nasıl başlar?” sorularının cevabını Çağan Irmak kalitesiyle gördüğümiz bir yapım. Keşke devamı olsa ve eksik kalan kısımlarda tamamlansa diye bakılabilir. Ama “İnsanla davam bitti” cümlesiyle kendi fikirlerimizi oluşturmak, iyi ya da kötü bize kalanlarla yetinmek belki de en doğrusu olacaktır.

Son bir dipnot:

Çağan Irmak, her ne kadar farklı tip projelerle karşımıza çıkmaya çalışsada, tekrara düşmekten kaçınsada, belki de yaptığı en iyi şey duygulara dokunmaktır. O yüzden, fantastik bir yapım olsa da zaman zaman gerilim zaman zaman komik anlar yaşatsada muhakkak ama muhakkak bir yerlerde sizi ağlatacaktır. Sonra vah neden böyle oldu diye dövünmeyin. Çağan Irmak’ın mutlu son anlayışı diye bir derdi yok. Onun mutlu son bakışı, seyirci sevinsin karakterler yeniden bir araya gelsin ve yoluna devam etsinden ziyade, karakterler birbirlerini anlayabilsin üzerinedir. Demem o ki, fantastik bir yapım olsada ağlamaya hazır olun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum