İtalyanlar bize iyi geldi

Türkiye, milli takımlar düzeyindeki en büyük organizasyonlardan biri olan EURO 2032’yi İtalya ile beraber düzenleyecek. Ama İtalyanlar ile tek işbirliğimiz bu değil. İtalyanlarla olan spor yakınlığımız müthiş bir uyum sağlamış durumda.

Bütün bir yaz boyunca göğsümüzü kabartan Filenin Sultanları’nı hepimiz çok sevdik. Uzun süre sonra belki de ilk kez milli heyecan duygusunu iliklerimize kadar hissettik. Onlarda önce Milletler Ligi sonra da Avrupa Şampiyonası, şampiyonluklarıyla duygularımızı kabartmaya devam etti. Son olarak da kayıpsız geçilen bir olimpiyat elemeleri. Elbette ki sahaya çıkan her bir oyuncu çok özel ve her biri üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Ancak Antrenör Daniele Santarelli’nin de hakkını teslim etmek gerek.

İşte İtalyanlar ile olan spor bağımız sanırım burada başlıyor ve kuvvetle devam ediyor. Kadın Milli Voleybol Takımımız, yıllardır başarılı performanslar sergiliyor. İtalyan Hoca Giovanni Guidetti önderliğinde bir çok şampiyonada önemli karşılaşmalar oynadık. Ama ne yazık ki bir türlü kupaya ulaşamadık. Guidetti'nin alt yapısını oluşturduğu bu mükemmel takıma bu sefer de başka bir İtalyan geldi. Guidetti yerini hemşerisi Santarelli’ye bıraktı. Ardından da arka arkaya gelen 2 kupa ve Olimpiyatlar’da oynama hakkı. Dünya Voleybol Ülkeler Sıralaması’nda 1.’lik. Doğal olarak Olimpiyatları iple çeken bir Milli Takım ve onların her zaman arkasında olan biz taraftarlar. Bu başarılı kadınlara bir de Olimpiyat Şampiyonluğu fazlasıyla yakışacaktır.

Voleybolda esen İtalyan rüzgarı, şimdi de futbolda esmeye başladı. A Milli Futbol Takımımızın başına Vincenzo Montella geldi ve geldiği gibi de neler başarabileceğini gösterdi. Montella daha Adana Demirspor’u çalıştırdığı dönemde gönlümüzü çelmeyi başarmıştı. Oynattığı futbolla zaten beğeni toplarken asıl etkisi ise gerek yaşanılan deprem felaketinde ülkemizin yanında olması gerekse de ülkemizin spor organizasyonlarını düzenleme başvurusundaki destekleriyle, bizden biri olduğunu göstermişti. Milli Takım’ın başına geldikten sonra da duruşunu hiç bozmadı. Önce Hırvatistan ardından da Letonya galibiyetleriyle Milli Takımı, EURO 2024’e yani Almanya’ya taşıdı.

Kısaca şunu söylemek isterim ki: Türkiye, bu İtalyan rüzgarını çok sevdi. 2 Akdeniz ülkesinin birbirine sıcaklığıyla bu kadar benzer bir yapıda bulunması, onları kendimizden biri gibi görmemizi sağlayan çok önemli bir etken. Antrenör olarak Guidetti’yi de Santarelli’yi de çok sevdik. Şimdi bunlara Montella’da eklenmiş gibi duruyor. Olay kişilerden sıyrılıp ülkeler bağlantısına da dönüşmüş durumda. Türkiye ve İtalya, EURO 2032’yi eşit şartlarda birlikte düzenleyecek. Umarım bu dostluk bu şekilde devam ederek, her iki ülke içinde bu güçlü bağlar seviye atlayarak devam eder.