Hiç mi korkmuyorsunuz?

Yıllardır bilim insanları, çevreciler ve hatta sokaktaki insanlar dahi söyleyip duruyor; Buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, dünya alarm veriyor! Her duyduğumuzda basite indirgediğimiz bu cümlenin etkilerini uzmanlar yıllardır haykırırken bizler etkilerini yeni görmeye başladık!

Bunların hepsi bilindiği üzere küresel ısınmanın etkileri. Peki nedir bu küresel ısınma?

Hayatın her alanında kullandığımız doğalgaz, kömür ve petrolün, endüstriyel süreçlerin, enerji üretiminin, ulaşım ve tarım gibi sektörlerdeki faaliyetlerin neden olduğu sera gazı emisyonu küresel ısınmayı beraberinde getiriyor.

Şimdi her gün; “bugün ne kadar sıcak” ya da “bugün ne kadar soğuk” serzenişlerinin nedeni işte bu yüzden. Yazın da kışın da hava sıcaklıkları mevsim normallerinin dışında seyrediyor hep.

Yaz mevsiminde “anlamsız” oluşan fırtınalar, hortumlar, anlık dolu yağışları hiç mi korkutmuyor sizi? 

Uzmanların bu haykırışlarını yıllardır kimler duydu? Hiç kimse!

Bireysel olarak alacağımız onca önlem varken, atılacak olan onca adım varken biz ne yaptık? Hiçbir şey!

Olan kime oldu? Yine bize!

Artık çok mu geç? Sanırım evet!

Yine de elbette yapılacak bir şeyler var. En azından bundan sonra uzmanların söylediklerine biraz kulak vermemiz gerekiyor.

Yaz mevsimi deniz kenarında kumların üzerinde ama mevsim normallerinde vakit geçirmek varken, kış mevsiminde mevsim normallerinde kilogram başına düşen yağmurun, yağan karın tadını çıkarmak varken artık biraz elimizi taşın altına koymamız gerekiyor.

Neler yapılması gerektiğini yalnızca Google arama motoruna “küresel ısınma nasıl önlenir?” yazdığınızda dahi çıkabilecek onlarca sonuca birkaç dakikanızı ayırıp bakabilir bireysel de olsa uygulayabilirsiniz.

Bu akışına bırakabileceğimiz bir konu ya da durum değil. En azından toplumun genelini ilgilendiren ve hala yapabileceğimiz bir şeyler varken artık bencilce davranmayı bir kenara bırakalım. Belki küçük ama birlikte yapıldığında etkilerinin büyük olabileceği önlemleri daha fazla zaman kaybetmeden yapalım.

Bu dünyada bizden sonraki nesillerin de sağlıklı olarak yaşamaya hakkı var.