Mersin
08 May, 2024, Wednesday
  • DOLAR
    32.42
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2403.5
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59618.85$

DANS TUTKUSU VE JAPON GELENEKLERİ

30 March 2024, Saturday 00:00

Geçen yazıda bol Oscar ödüllü Amadeus filmi hakkında yazmış olmak sevdiğim başka filmleri de hatırlamama yol açtı. Ancak bunu hatırlama sebebim, yeniden çevrim filmlerin birbirlerine göre farklı etkilere sahip olması. Hollywood film endüstrisi her ne kadar dünya sinema sektörüne yön vermiş olsa da, çoğu zaman sabun köpüğü, fabrikasyon izlenimi bırakan, klişe filmler yapmasıyla meşhur. Ancak pazarlama gücü o kadar büyük ki, son derece ucuz (kalitesiz demeye dilim varmıyor) filmler bile yüksek gişe başarısı elde edebiliyor.
Güney Amerika ve Avrupa ülkeleri, Japonya, Kore, Hindistan gibi ülkelerin özellikle büyük ilgi görmüş filmlerini yeniden çevirim yaparak tüm dünyaya pazarlamakta. Ancak bazen aslının etkisini veremediği gibi, bu ülkelerin kendine has geleneklerinin içine oturmuş bir senaryoyu globalleştirme çabası ise filmin konusunun havada sallanan bir hale dönüşmesine yol açabiliyor.

Bunlardan biri de bir Japon filmi:

SHALL WE DANSU? - 1996 - IMDb 7,7 METASCORE 66
Size de hiç olur mu bilmiyorum. Yıllar önce gece geç vakit yatmak üzereyken son bir zap yapıp TRT 2 kanalında Atilla Dorsay ve Alin Taşçıyan'ın sunumunu yapmaya hazırlandığı bir filme denk gelip ekrana takılıp kalmıştım. Aslında bir erkek sunucu daha vardı ama adını hatırlayamıyorum. Japon yönetmen Masayuki Suo'nun 1996 yapımı bir filmi hakkında övgü dolu uzun bir konuşmayı dinledikten sonra uyumak ne mümkün? Ve film başladı. Bir anlatıcının Japon kültürü hakkında konuşması film hakkında bize ipuçları veriyordu. Anlatıcı yaklaşık olarak şunları söylüyordu: "Japon kültüründe erkek ve kadın yüz yüze gelemezler. Bu yüzden salon dansları Japonya'da pek rağbet görmez. Ancak dans tutkusu öyle bir tutkudur ki; Japonya'da bile salon dansları yapılmaktadır."

Film başladıktan sonra sadece yönetmenin değil, oyuncuların da övgüyü hak ettiğini hemen fark edebiliyordunuz. Konu Japon kültürü ile iç içe geçmiş bir şekilde ilerliyor, bir yandan insanın iç dünyasını, arzularını sorguladığı bir iç yolculuğa şahitlik ederken, diğer yandan muhteşem bir dans okulunun içinde geziniyordunuz.

Daha fazla spoiler vermeden filmi baştan sona büyük bir tutkuyla izleyeceğinizin garantisini verebilirim. Ancak ne olur bu filmi 2004 yılı Hollywood uyarlaması ile kıyaslamayın. Amerikan kültürü ile ilgisi olmayan bu yeniden çevrim aslının yakınına bile yaklaşamamış. Oysa "Shall we dansu?" filmin jeneriğinde ve afişinde bile dans kelimesini Japon alfabesi ile yazarak verdikleri mesajla bile tam bir Japon kültürü içine oturabilen bir film olduğunun izlerini en baştan veriyordu.

Hepinize iyi seyirler ve iyi hafta sonu dileklerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum