İKİNCİ TUR SEÇİMLERİ(2)

T.C tarihinde yaşanacak bir ilk olan Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimlerinde, ikinci tur finaline altı gün kala sahada gördüklerimizi aktaracak olursak tabloyu şu şekilde özetlemek mümkün görünüyor. Her nekadar da mevcut statükoyu savunan iktidar avantajlı görünse de yeniden oylamaya gidileceğinden, bu durumun belki kısmen psikolojik olmanın dışında bir değer taşımadığı açıktır. Bu psikolojik üstünlük, muhalif kitlelerde bir tavsamaya yol açabileceği gibi, tam tersine daha fazla motive olabilmeyi de beraberinde getirebilir. Kısacası sorun, tamamen parti ve ittifakların taktik ve propaganda yapış biçimine bağlı görünüyor. İktidar açısından durum açık; çünkü kozlar oynanmış ve tüketircesine hamleler gerçekleştirilmiş olunduğundan, sürece yeni öğe katılması neredeyse olanaksız hal almıştır. Muhalefet açısından bakıldığında ise durumun bu kadar net görünmediğini söyleyebiliriz. Her şeyden önce kendi ittifakından sandığa gitmeyip fire veren sayının küçümsenemeyecek rakamları ifade ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca kampanyanın eksik bıraktığı kesimlere ulaşabilmek de mümkündür. Şurası bilinmelidir ki, bu sistemle çelişkisi olup karşısında dikilecek potansiyelin yanında konumlanana karşı ezici bir üstünlüğü vardır. İşte bu bağlamda iktidarın devletin olanaklarını istediği düzeyde kullanabilme olanağına sahip olmasına karşın muhalefetin yakaladığı moment onu iktidara taşımaya yeterlidir. Çünkü mevcut statüko, yani yönetme biçimi, toplumun ezici bir çoğunluğunu karşısına almış ve bu bağlamda mağdur etmiş durumdadır. Bu yüzden yöneten partiden çok sistem sorunu yaşanmaktadır. Sistemin mucidi olan partiler ise bu sistemle bütünleştikleri için tepki çekmektedirler. Tabii bir de 20 yılın yıpranmışlığını da hesaba katmak gerekir. İşte bu yüzden muhalefetin önünde muazzam bir oy potansiyelinin bulunduğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda başarı, ‘ iktidarın karşısında duran parti ve ittifakların tutumlarına bağlıdır’ dersek abartmamış oluruz. Bütün bunlardan sonra “zaman kısadır” deme lüksü olmayan muhalefetin başarısızlığı ve geleceği, hem ülke hem de kendileri için kâbusa dönüştürecektir. İşte bu gerçeklik en geniş kitlelerin bilincine taşınırsa ikinci turda başarının yakalanması mucize olmayacaktır.