HAFIZAMIZA KAZINAN RESSAM “BOB ROSS”

90’lı yıllarda hafızalarımızda yer edinmiş, o kuşağa resim sanatını sevdirmiş ve belki de onun sayesinde resim yapmaya başlayarak şu anda ressam olma seviyesine yükselmiş insanlara vesile olmuş olan, o dönemde TRT 2’de yayınlanan “Resim Sevinci” isimli programla tanıdığımız Ressam Bob Ross’dan bahsedeceğim sizlere. 1942’de Amerika’nın Florida kentinde dünyaya gelen ve Türkiye’de 90’lı yıllarda TRT 2’de yayınlanan “Joy Of Painting With Bob Ross”, Türkiye’de bilinen ismiyle ise “Resim Sevinci” programıyla tanıyoruz Bob Ross’u. 17 yaşına kadar babasıyla marangozluk yapan Ross, Hava Kuvvetleri’ne yazıldıktan sonra ordu tarafından Alaska’ya gönderilmiş ve burada boş zamanlarında Alaska’yı resmetmeye başlamıştır. Görevinden emekli olduktan sonra resim eğitimleri vermeye başlayan Bob Ross, zamanla sanatında aldığı mesafe ile birlikte reklam teklifleri ve televizyon programları gibi çeşitli fırsatlarla karşılaşmıştır. O dönemde yaptığı programlar aynı anda 60 ayrı televizyon kanalında yayınlanmış ve Ross’un ünü gitgide artmaya başlamıştır. Bob Ross’un kendine özgü anlatımı ve pozitif yaklaşımıyla özellikle 90 kuşağına sanatın ayrıcalıklı yanlarını aşılamayı başarabilmiştir. Dönemin akademisyenleri Ross’u oldukça eleştirse de piyasa ressamı niteliğini üzerinden atmayı başarmıştır. Bob Ross’un pozitif anlatım şeklinin ekranlara ve sanatına yansımasıyla, izleyici açısından programı izleyip resim yapmaya heves etmeme gibi bir durum söz konusu olmaktan çıkmıştır. Ross, çizim yaparken; “Belki şurada ağaçlar vardır, belki arkadaş arıyorlardır. Hata diye bir şey yoktur, sadece küçük mutlu kazalar vardır.” gibi cümlelerle izleyicilerini rahatlatmayı sağlamıştır. Ross’un en çok sevdiği resim parçalarından birinin fırça temizlemek olduğu izleyici tarafından erken fark edilmiştir. Özellikle kokusuz tinerle inceltilmiş bir fırçayı tiner kutusuna vurarak kurutma yöntemi en çok dikkat çeken yöntemlerinden biridir. Ross, programlarında tek bir kişiye hitap ediyor gibi sunuş tarzıyla izleyicileriyle içtenlik ve samimiyet kurmayı başarabilmişti. Bob Ross, kendisine gelen mektuplardan birini bir röportajında şu cümlelerle cevaplamıştır; “Bir süre önce bir mektup aldım ve dediler ki; ‘Bob, dünyanızdaki her şey mutlu görünüyor.’ Kesinlikle. İşte bu yüzden resim yapıyorum. Çünkü istediğim türden bir dünya yaratabilirim ve bu dünyayı istediğim kadar mutlu edebilirim. Eğer kötü şeyler arzuluyorsan, haberleri izle.” Dünyanın dört bir yanından gönüllere girmeyi başaran Bob Ross, ‘lenf bezi kanseri’ nedeniyle 4 Temmuz 1995’te 52 yaşında hayatını kaybetmiştir.