büyükşehir

Deprem dersi: Bir ve beraber ol yardımlaş

İlk Yayın: 14 Şubat 2023 – Güncelleme: 14 Şubat 2023 13:26

Deprem bize ölüm gerçeğini hatırlattı, hatta gözümüzün içine soktu. İnsanın doğruluktan ayrılması, yanlış işler yapması, Allah’a karşı görevlerini unutması, günahları açıktan işlemeye başlaması ölüm gerçeğini unutmasıyla mümkündür.

Deprem hepimize şu dersi verdi:

“Ölümü unutma!”

Peygamberimiz (sav),ölümün en önemli ders olduğunu hatırlatır:

“Lezzetler acılaştıran ölümü çok hatırlayınız.” buyurur.

Allah’ın yarattığı dünyada yaşıyoruz, onun indirdiği yağmur sularını içiyor, onun yerden bitirdiği gıdalarla besleniyoruz.

Onun emirlerini dikkate almadan yaşıyoruz.

Deprem bize şu dersi uyarıyı yapıyor:

Rabbine şükrü unutma!”

Size gelen musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz [günahlar] yüzündendir.” (Şura, 30)

Ağaçtan yaprak bile Allah’ın izni olmadan düşmez.

Fay hatları, Rabbimizin iradesi ve izni olmadan kırılmaz.

Her şey, Allah’ın emri ve izniyle olur.

Aynı caddede yan yana duran iki binadan birisi dimdik ayakta, öteki yerle bir olmuş. Deprem bu binaları diken müteahhitleri uyarıyor:

“İşini düzgün yap, hile yapma!”

Deprem bize, yardımlaşmayı, kardeşliği, bölüşmeyi ve insanlığı hatırlattı.

Türkiye seferber olmuş vaziyette.

En başta hükümet seferber oldu, her ile bir bakan gitti, devletin bütün imkânları seferber edildi.

AFAD, jandarma, belediyeler, yardım kuruluşları, gönüllü vatandaşımız yardım için harekete geçtiler.

Herkes felakete maruz kalan kardeşlerimize yardım için çalışıyor.

“İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır.” buyurur Hz.Muhammed (sav).

Deprem insanlık dersi veriyor:

“Yardımlaş! İyilik yapmak insana iyi gelir!”

Hiçbir felaket rastgele olmaz. Deprem, sel, fırtına kendiliğinden hareket etmez. Bu gerçeği Rabbimiz şöyle ifade eder:

Sana gelen her iyilik, Allah’tandır, sana isabet eden kötülükler ise nefsindendir (işlediğin günahlara karşılıktır). (Nisa, 79)

Birçok hadiste; deprem, yangın, sel gibi tabii afetler ve ağır hastalıklar sebebiyle ölen Müslümanlar hükmî şehit olduğu ifade edilir.(Mâlik, Cenâiz 36; Buhârî, Cihâd 30)

Deprem görünüşte felakettir, işin manevi boyutu düşünülünce farklı yönleri olduğu fark edilir.

Depremde ölen müminler, şehittir. Mümin, fani hayatını kaybeder, ebedi bir hayat kazanır.

Yaralananlar, acı ve ıstıraplarına karşılık sevap kazanırlar, ahirette bunun mükâfatını görecekler.

Evi yıkılan, malı ve eşyası zayi olan sadaka sevabı kazanır.

Rabbim milletimizi ve bütün Müslümanları her türlü felaket ve musibetten korusun. Depremde ölenlere rahmet eylesin, yaralılara acil şifalar nasip etsin, musibete düşenlere sabırlar ihsan etsin.

Millet olarak yardımlaşma ve dayanışma duygularımızı harekete geçirmeliyiz.

Birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmeliyiz ki bu zor günleri aşabilelim!

Bugünler bir ve beraber olma, yardımlaşma ve paylaşma günleri.

Deprem bölgesinde olmayanlar kendilerini depremzedelerin yerine koymalı.

Herkes elinden gelen iyiliği ve yardımı yapmalı.

Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını, kim de zerre kadar kötülük yaparsa cezasını görecektir.” (Zilzal, 7-8)

Rabbim milletimizi ve bütün insanlığı benzeri felâketlerden ve beterinden korusun!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu